Başrollerini Margot Robbie ve Brad Pitt’in paylaştığı ‘Babylon’ Filminin Ayrıntılı İncelemesi
‘Babylon’, Whiplash ve La La Land gibi izleyicilerden büyük beğeni toplayan sinemaların yönetmeni Damien Chazelle’in son filmi. Filmin başrollerini Diego Calva, Margot Robbie ve Brad Pitt paylaşıyor. Filmi sizler için detaylı bir şekilde inceledik. Buyrun…?
Kaynak:https://www.buzzfeed.com/crystalro/ba…
Whiplash ve La La Land gibi filmlerin yönetmeni Damien Chazelle’in yeni filmi Babylon, 23 Aralık’ta ABD’de vizyona giriyor.
1920’lerin Los Angeles’ında geçen ve Eski Hollywood’dan esinlenen Babylon, bir çöküş ve ahlaksızlık çağında birçok karakterin yükselişini ve düşüşünü içeren bir hikaye anlatıyor.
Film, 1920’lerin Hollywood stüdyo yöneticisi René Cardona’dan esinlenen Manny Torres (Diego Calva) karakterinin yer aldığı bir sahneyle başlar.
ABD’de Meksikalı göçmen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Manny, başarılı olmak için elinden gelen her şeyi yapmaya hazır, hırslı ve çalışkan bir kişidir.
Filmde Manny, Kinoscope stüdyosunun işvereni Don Wallach’a (Jeff Garlin) ait malikanede tüm hızıyla devam eden bir Hollywood partisine tanık olur.
Manny, Clara Bow, Alma Rubens ve Lia LaPutti gibi bir yıldız gözlemcisi olan kasaba kızı Nellie LaRoy (Margot Robbie) ile tanışır.
Şans eseri, Nellie ve Manny çabucak anlaşırlar. Manny, Nellie ile aynı fikirde: “Her zaman daha büyük bir şeyin parçası olmak istemişimdir.” diyor.
Bu arada, Hollywood’un başrol oyuncusu Jack Conrad (Brad Pitt) yeni boşanmış ve kariyerinin zirvesindedir.
Hollywood’un sessiz filmlerden sesli filmlere geçişinde üç karakterin hayatlarının iç içe geçtiği çılgın bir hikaye anlatılıyor.
Manny, Nellie ve Jack’in hikayeleri sinemanın büyük bir bölümünü oluştursa da sinemada Lady Fay Zhu ve Sidney Palmer gibi kurgusal karakterlerin de hikayeleri var.
Bu karakterlerin her ikisinin de seyahatleri, 1920’lerin Hollywood’unda yıldız olma çabalarına değiniyor.
Film, Eski Hollywood’un ışıltılı günlerinde geçse de filmin karanlık ve biraz da vahşi olabileceğine şüphe yok.
Film iddialı bir hikaye anlattığı için bazen izleyiciye karmaşık gelebilir.
Öne çıkan özelliklerinden biri de Leo Pellegrino’nun dans melodilerini içeren film müziği. Bu müzik çoğunlukla La La Land’i anımsatıyor.
Diego Calva’nın çığır açan performansı oldukça etkileyici.
Tobey Maguire’ın filmlerle ilgili kötü fikirleri olan James McKay adında bir kumarhane sahibini canlandırdığı harika bir sahne de var.
Singing in the Rain ve o dönemin diğer filmlerinden ilham alan Babylon, klasik bir Hollywood öyküsünü alıp Los Angeles’ın karanlık ortamında hüzünlü bir şekilde anlatıyor.
Fragmanı buradan izleyebilirsiniz.